Sarsıntının merkez üssünün tespit edilmesiyle birlikte sismometreden alınan ölçümler, matematiksel formüller kullanılarak hesaplanıyor ve zelzelenin büyüklüğü ortaya çıkıyor. Sismometre hakkında bilgi veren DEÜ Jeofizik Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Utku, “Sismometre sarsıntı ölçer demek. Sismometre ile yer hareketinin gerçek davranışını kaydetmiş oluyoruz. O kayıtların ismine zelzele kaydı ya da simogram diyoruz. Bu çabucak hemen kardiyolojik tahlilde insan bedeniyle ilgili sinyaller üzere onun yerküreye ilişkin olanı üzeredir. Çok çeşitleri var. Lakin hepsi tıpkı temel fizik prensibe dayanıyor. Hepsinde yer hareketi gözleniyor, yer hareketi ölçülüyor. Sarsıntı sırasındaki hareketi kuzey-güney, doğu-batı, düşey taraflarındaki değişimi kaydediliyor. Bu kayıtlardan yola çıkılarak bütün yeraltı parametreleri kestirilmiş oluyor. Parametre nedir diye sorulduğunda sarsıntının büyüklüğü, nerede meydana geldiği, hangi derinlikte meydana geldiğidir” dedi. 

Sismometrenin kıymetinden bahseden Dr. Utku, “Sismometreyi şayet taban davranışının belirlenmesi, kestirilmesi, münasebetiyle burada üretilecek taban dinamik parametrelerinden hareket eden o coğrafyadaki yapılaşmada kullanılmasını sağlarsak, çok değerli bir iş yerine getirmiş oluruz. Günümüzde yapılmaya çalışılan da budur. Tekrar günümüzde yapılmaya çalışılan şey, bir zelzeleye güçlü yapı üretmek. 2’nci ise zelzeleye dirençli ülke oluşturmak” diye konuştu.

Haber7